Karakalem Portre Nasıl Çizilir?



Portre; sanat türleri içerisinde bir kimsenin yüzünün ve yüz ifadesinin betimlenmesi ile oluşturulan eserlerin tümüdür.    
    Resme yeni başlayanların en çok zorlandıkları kısım, resim çizmeye nereden başlamaları gerektiğidir. Özellikle de resim çizmeye hevesli olan ya da resim çizmek isteyenlerin  bir  çoğu bir an evvel portre çizmek ister. Portre çizimi; diğer çalışmaların yanı sıra daha çok heyecan vericidir. Sonuçlarının doğrudan etkisi güçlüdür. Her ressam, hayatının bir bölümünde portre çalışmıştır ya da en azından portre çizmeyi denemiştir. Portre çizimi çalışmaları; resim bilgisine çok fazla katkı sağlayan özel bir çalışma alanıdır. Resme yeni başlayanların doğrudan portre çizimine geçmeden önce ilk aşamada nesne çalışmaları  biraz pratik ve ışık gölge bilgisi elde ederek portre çizimine geçmeleri daha doğru olur. Resim okullarında başlangıç olarak önerilen teknikler vardır. Bu teknikler  geçmişten günümüze bir çok ressam ve çizer tarafından farklı şekil ve metotlar denenerek daha iyi sonuç alma konusunda geliştirilmiştir. Resim çizmeye yeni başlarken bu teknik bilgiler doğrultusunda yola çıkmak, alt yapı oluşturmanız açısından oldukça işe yarayacaktır. Her ne kadar resim çizmeye yönlendirme bir ressamın tarzını örnek alarak başlanılsa da pratikte ve uygulamada bu durum farklılaşır. Zamanla resim çizen kişinin tarzı ortaya çıkar.  
    Siz resim severler portre çiziminin nasıl yapılacağını, çizim esnasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini,  portrede ışık ve gölge uygulamasının nasıl yapılacağını, bir portre çizimi eşliğinde tüm detaylardan kısa ve öz bir şekilde bahsederek; sizlere  yardımcı olmaya çalışacağım. Portre çiziminde izleyeceğimiz yol ve işleyeceğimiz temel konu; yüzün detayları, kompozisyonu, ışık ve gölge uygulaması, asıl yöntem olarak da başın bütün görünüşünü çizilecek olan kağıt üzerinde yerleşik konumunu kapsayışı...
    Temel portre çizim tekniğini sizin daha sonraki zamanlarda kendi çalışmalarınızı yaratmak için tecrübeler konusunda yönlendirebilecek ilk öneriler olarak görebilirsiniz. Daha sonra sanatsal yöndeki gelişiminiz, tamamen sizin resim konusunda edineceğiniz tecrübeye bağlı olacaktır. Kendinizi geliştirme konusunda diğer sanatçıların da çizmiş oldukları portreleri incelemenizi  tavsiye ederim... 
    Bir portre ressamı olarak; uzun zamandan beri çizdiğim binlerce portre resim çalışmalarımdan elde ettiğim tecrübeler doğrultusunda portre çizimi  esnasında karşılaşılan sorunları yalınlaştırarak toparlamaya çalıştım. Her ne kadar yetenek faktörü olsa da; resim çizmek kendi içerisinde teknik bilgi barındıran bir sanat dalıdır. Eğitimim, araştırmalarım ve deneyimlerim doğrultusunda size bu konuda anlaşılır ve daha öz bilgiler vererek yardımcı olmaya çalışacağım.
    Portre uygulaması üzerine bazı bilgileri kısaca özetlemek yararlı olur.
    İnsan yüzü simetrik bir ölçüye sahiptir. Bu ölçüler resim sanatının mutlak değişmez bir kuralı olarak görülür. Tabii ki  bazı durumlarda bu oranlar değişkenlik gösterebilir. Örneğin gözlerin iri olması, burnunun uzun olması ya da kulaklarının büyük olması gibi durumlarda başlar. Boyutlarda ve kişinin özelliklerinin kombinasyonlarında çeşitlenir. Fakat  genel olarak görünüşlerinin yerleşik konumlarını üç boyutlu olarak teşhis etme  gerçeğini etkilemez. Bu simetrik ölçüleri daha iyi kavrayabilmemiz açısından, ön profilden bir insan başı modülüne uygulanmış olan bu oranları inceleyelim. Edineceğimiz bu bilgi portre çiziminde karşılaşacağımız oran hesaplamaları konusunda bize yardımcı olacaktır.
 
1 Saçın başladığı yer ve kaşlar arasındaki mesafe 
2 Kaşlar ve burnun bittiği yer 
3 Burnun altından çenenin bittiği yer  
    Resimde ışık ve gölge
    Bu ölçülerden fırsat buldukça pratik yapmanız portre çiziminde oldukça işe yarayacaktır. 
    Bir diğer konu ise ışık ve gölge. 
    Işık; resim sanatının en önemli bilgi unsurlarındandır. Resim çizmek bir bakıma ışığı materyal üzerinde kontrol altına almaktır. Ünlü bir ressamın söylediği gibi, eğer bir yerde gölge varsa orada ışık da vardır. 
    Işığın materyaller üzerindeki etkilerini bilirsek, gölgeleme işlemini doğru uygulamada faydasını görürüz.
    Rönesans dönemi sanatçıları tarafından yapılan resimlere bakıldığında ressamların ışığı olağanüstü değerde işlediklerine tanıklık ederiz. Işığı uygulamalarındaki yetenekleri tamamen gözlem ve ışık hakkındaki bilgilerine dayanmaktadır. 
    Işık bir kaynaktan çıkan yapay ya da doğal bir enerjidir. Işık sayesinde maddeleri görürüz. Işık kendi varlığını açığa cıkarması için maddeye çarpma ihtiyacı duyar. Işık bir maddeyle temasa geçince o maddenin yapısına göre gölgeler oluşturur. Bu gölgeler bitişik olacak şekilde yüzeyde yansırlar ve obje üzerinde oluşan gölgeler maddenin hacmini  ve kütlesini  belirler. Bir ressam, ışığın obje üzerindeki hareketini gözlemleyerek  maddenin yapısal özelliğini keşfeder. 

       
    Resim çizmek ışık ve gölge oyunudur.
    Bu resme bakınca sadece ışığı ve gölgeyi görürüz. Işığın oluşturduğu gölge aynı zamanda
resmimizi betimleyen değerdir.  
    Karakalem resimlerde iki ayrı renk olsa da bu renklerin türevleri arasındaki açıklık ve koyuluklar; bize objelerin sahip oldukları renkler hakkında bilgi verir. Her rengin siyah ve beyaz skalasında bir karşılığı vardır. En basitinden şu örneği verebiliriz. Bir portre çizerken çizeceğimiz kişinin gözleri yeşil ise o rengin karşılığı olan ton değerini doğru bir şekilde uygularsanız, resme bakan kişi portredeki kişinin gözlerinin yeşil olduğunu anlayabilir.
    Karakalemle resim çizerken yapmamız gereken şey ışık ve gölgeyi doğru bir şekilde uygulayabilmektir. Genel olarak  resim çizmek; ışıkta gölgeyi, gölgede de ışığı aramaktır.
    Bir portrede gölge uygulaması yaparken dikkat etmemiz gereken şey, portrenin üzerinde oluşan ton değerlerini yüzün biçimsel şeklini açığa çıkarmak olduğunu düşünmektir. Bilinen bir diğer adıyla gölgeleme olan ton terimi, bir alanın yoğunluğunun açık ya da ne kadar  koyu olduğunu ifade eden beyazdan siyaha sıralanan ölçektir. Portre çalışmanızı bir fotoğraftan yaparken fotoğrafın ışık kaynağına iyi bakın. Örneğin doğrudan güneş ışığında çekilmiş bir fotoğrafın gölgeleri uzantılar halinde yansır. Bu tarz güneş ışığında çekilmiş fotoğrafların gölgeleri bütünsel olarak çok hassas bir dengededir. Doğru uygulanmadığı taktirde gölgeler portredeki kişinin yüzünde yara olarak görülür.   


Çalışmayı 5 aşamada değerlendireceğiz :
1. İlk aşama; yüzün kağıt üzerindeki yerleşik konumunu düzenlemek olacaktır. 
Bu işlemi yaparken HB kalem kullanıyoruz. Yerleştirmeyi yaparken emin olana kadar araştırma çizgileri çizin. Çizeceğimiz modeli hem yatay hem dikey olarak dikkatlice inceledikten sonra duruş pozisyonuna göre oval biçiminde eskiz oluşturun. Birinci çizgimizi saçın başladığı yerden kaşların olduğu yer arasına, ikinci çizgimizi kaşların başladığı yerden burun altına, üçüncü çizgimizi de burnun altından çenenin bittiği yere duruş pozisyonuna göre çizeceğiz. 
2. İkinci aşama iskeleti oluşturmak. 
Bu aşama önemlidir. Portreye olan benzerlik eğer iskelet doğru bir şekilde oluşturulmuşsa daha şimdiden benzeyeceğinin sinyallerini verir. Portremizin iskelet yapısını oluştururken gözleri burnu ağzı kulakları ve saçları olması gereken yerlere üç parçaya ayrılan bölümlere dikkatli bir şekilde konumlandırıyoruz. Bu işlemi yaparken benzerliği elde etmek açısından oranları doğru bir şekilde yerleştirdiğimizden emin olmalıyız. Şüpheye düştüğünüz yerde tekrardan kontrol edin. Portremizin sonraki gelişmeleri için bu aşama oldukça önemlidir. Tonlamaya geçmeden bu işlemi doğru yaptığımızdan tam emin olmalıyız.  
 
3. Üçüncü aşama; detaylandırma. 
Bu aşamayı çizmeye gözlerden başlıyoruz. Portremizde bu aşamada yapacağımız çizim,  genel olarak  oluşturmuş olduğumuz iskelet yapının detaylandırılması ve portremiz  üzerinde oluşan gölgelerin  yerlerini belirleyeceğimiz bir bölüm olacaktır.  Portreyi, detaylandırma  ve tonlama uygulaması oldukça yorucu bir süreçtir.  Kişiye olan benzerliği en çok tanımlayan karakterin bakışları ve ifadesidir. Bu sebepten ötürü zihnimizin enerjisi  henüz yüksek bir seviyede iken portremizi çizmeye en çok önem arz eden yerden başlamamız oldukça mantıklıdır. Tabi ki resim sanatının sınırları yoktur. Herkes her istediğini dilediği gibi çizebilir. Teknik bakımdan bu tarz metodlar başlangıç olarak iyi sonuç verir.  Gözleri, daha sonra burun, ağız, kulak ve saçlar uzerinde oluşan ışık ve gölgeyi betimleyerek;  bir sonraki aşamaya geçiyoruz.
 
 4. Dördüncü aşama; tonlama ( gölgeleme ).
Tonlamaya koyu alanlardan başlıyoruz. Portre çizerken en sevdiğim ve yaparken de keyif aldığım bölüm tonlamadır. Bu işlemi yaparken portrenin yavaş yavaş açığa çıkıyor olması, yaptığınız portredeki görsel zenginliği de ortaya koyar.  Bu alanların gölgelendirmesindeki etkiyi  4B kalem ile yapıyorum. Daha sonra açık alanlar için 2B ve HB kalem kullanıyorum.  Portremizin üzerinde oluşan ışık ve gölge her bölümde farklıdır. Işığın geliş yönüne bağlı durumlarda oluşan biçim gölgeleri yüzün yapısına göre şekillenir. Koyu alanlar ışığı en az gören bölgelerdir. Örneğin burun deliklerinin siyah olması ışığın o alana ulaşamamasından kaynaklanır. Her koyu alan ışığın yokluğunu betimler. Dünyamızı üç boyutlu olarak hayal edecek olursak  insan yüzü de devam eden bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan portremiz üzerinde oluşan çizgiler,  ışığın o bölgeye nüfuz edemiyor oluşundan kaynaklandığını değerlendirebiliriz. Bu çizgisel gölgelerin sıklıkla görüldüğü yerler genel olarak  burun çevresi, çene bölümü  ve alın bölgesindeki kırışıklıklardır.  Gölgeleme yaparken ton değerleri arasındaki geçişlere de  dikkat etmeliyiz. Saçları da diğer bölümler gibi çizmeliyiz. Aynı şekilde ışık ve gölgenin düştüğü yerleri uygulayarak yapmalıyız. Portre yüksek seviyede odaklanma gerektiren bir çalışmadır. İnce detaylar ve ince ayrıntılar gözden kaçırılmamalıdır. Kalemlerimizi kullanırken kısa aralıklarla uçlarını açma ihtiyacı duyabiliriz. Bu da portreye olan odaklanma  sürecinizi olumsuz şekilde etkiler. Size tavsiyem kalem tıraşlar yerine kalemlerinizi maket bıçağıyla açmanız zamandan daha çok tasarruf etmenize sebep olur. Portrenize başlamadan önce açmış olduğunuz kalemlerle tek seferde tekrardan açma ihtiyacı duymadan portrenizi tamamlarsınız. 
 
5. Son aşama
Resmimizi tamamlama zamanı geldi.  Bu aşamada portremizdeki gerçek ton değerlerini  tekrardan değerlendireceğiz. Bir önceki aşamada yaptığımız gölgeleme işlemini tamamlayacağız. Bu aşamayı yaparken portrenizden kısa bir süre uzaklaşmanızı tavsiye ederim. Odaklanmadan dolayı varsa hatalarınızı görememiş olabilirsiniz. Kısa bir aradan sonra geri dönüp bakmak bize hatalarımızı fark etme olanağı sunacaktır. Kendi çizdiğim portrelerde bunu sıklıkla yapıyorum.  Bitirme aşamasına gelince resimden bir süreliğine uzaklaşıyorum. Bunu yapmanızı tavsiye ederim. Zihninizi tazelemiş olursunuz. Karakalem resimler çizgisel çalışmalar olduğundan  uzaktan bakınca güzel görünür. Siz de  resminize biraz uzaktan bakın. Bunu yaparak; gerek gölge geçişleri, gerekse de resminizin görsel efektini daha iyi betimlemiş olursunuz. Son dokunuşları yaparken sabırlı olmalısınız. Portrenizde fark ettiğiniz her eksikliği gidermelisiniz. Her detay, çizdiğiniz portredeki karakterin özelliğidir. Mümkün oldukça detayları bütünsel olarak değerlendirip, eksiksiz bir şekilde uygulayın. İyi bir portre çizimi dikkatli ve akıllı seçimin hassas bir şekilde uygulanmasının sonucudur.  Son rötuşları da yaparak portremizi bitiriyoruz.